“şehitler tepesi boş değil, biri var bekliyor... ve, bir bayrak dalgalanmak
için rüzgar bekliyor...” Onu ilk gördüğümde,
1971 yılının “3 mayıs”ında, lise son sınıfı okuduğum Tokat’ın kapalı spor salonunda
ülkü ocakları tarafından düzenlenen bir şölende “Türkçüler bayramı”nı kutlarken,
kendi şiirlerini okuyordu.. “Bayrak şairi” Arif Nihat ASYA’dan sözediyorum.
Birkaç gün sonra yanında kaldığım yakınlarımın evinin penceresinden onu yeniden
gördüm, sokağın köşesini dönüp gözden kaybolmak üzereydi.Bu endişeyle ve 16 yaşın
delişmenliği ile 1. kat penceresinden sarkarak yola atladım, yalınayak koşup elini
aldım, öpüp başıma koydum.Bu bana onur veren hatıralarımdandır.Bizim kuşağın hepsi
Arif Nihat’ı tanır, şiirlerinin çoğunu ezbere bilir ama kaçı onun elini öpebilmiştir
ki ? Allah rahmet eylesin. Onun bütün şiirleri çok güzel ve anlamlıdır
ama biri, kitabına ismini veren, diğerlerinden de güzel ve anlamlıdır.
“BİR BAYRAK RÜZGAR BEKLİYOR” O günlerden sonra, hayatım boyunca, bir
mukaddes bayrağın benim nefesimden de bir esinti beklediğinin idrakiyle enerjimi
sarfediyorum. 71’den 96’ya 25 yıl geçti dolu dolu. Kimleri tanıdım, ne
müthiş insanların elini sıktım, kimilerinin kardeşi, kimilerinin arkadaşı oldum.Nasip
olursa torunlarıma anlatacağım çok şey yaşadım ve gördüm. O efsane yılların
efsane kahramanlarının bir çoğunu toprağa verdik, mekanları Cennet olsun.Onlar
şimdi yaşamıyorlar ki yanımızda olsun, rüzgar bekleyen bayrağa bu gün de nefes
versin.Oysa bir çok ağabey ve arkadaş var ki şimdi hayatta ama onlar da yanımızda
değil. Neden diye sormayalım, hepsinin bir başka sebebi vardır ve belki
çoğu da haklı sebeplerdir. Fakat bu neticeyi değiştirmez ; Muhteşem
geleceğin, “Türk Birliği”nin arifesinde “bir bayrak rüzgar bekliyor” ve geçmişte
bir kısmı bize öncü olan, bir kısmı yıllar yılı bize yoldaş, ülküdaş olan bu insanlar
şimdi yanımızda değiller. Olabilmeleri gerek.Bütün engeller, bütün olumsuz
sebepler ortadan kaldırılmalı ve bu birliktelik temin edilmeli. Edilmeli
çünkü, son üç yılda bir genel bir yerel seçime sadece Türkeş’in karizması ile
ve bölücü teröre çare olmak iddiasıyla katılan bu hareketin siyasi temsil organı
MHP herşeye rağmen iktidara talip olmak iddiasını muhafaza edebilmektedir.
Edilmeli çünkü, yanlız Türklüğün ve İslamın değil belki de bütün insanlığın
muhtaç olduğu “Türk Birliği”, doğru atılacak birkaç adımın ötesinde iken ve ancak
bu doğru adımlar atılınca mümkün iken, Türkiye’nin MHP iktidarına, ülkücü kadroların
yönetimine, her zamankinden daha çok ve mutlak ihtiyacı vardır.Halbuki son seçimlerden
sonra bir burukluk, bir heves kırıklığı sis gibi çökmüş üzerimize.Teşkilata yeniden
hava verecek bir kan basıncına ihtiyaç var. Edilmeli çünkü...
“Bir bayrak dalgalanmak için rüzgar bekliyor” Tanrı Türk’ü korusun ve
yüceltsin ! |