Alışkın
olmadığımız kadar uzun bir içe dönük süreç yaşadık.Artık yorulduk, ülkenin genel
gündemine ilişkin siyaset üretebilmek ve önümüzdeki seçime dönük propogandif faaliyetler
yapabilmek istiyoruz.Ama fırsat bulamıyoruz ki, her virajın arkasında yolun ortasına
konmuş bir taş ile karşılaşıyoruz... Niyeti
itibariyle yanlışta olanlar var ise şayet sözümüz onlara değildir, biz niyeti
iyi olup da gaflete düşenlere seslenmek istiyoruz ; Nafile
gayretler ile yürüyüşün hızını kesmeyin lütfen! Genel
başkanımızı seçtik.Seçilen genel başkan bu hareketi hemen önümüzdeki seçime sokmak
ve muhtemel iktidar sürecini de en azından - liyakat ve muvaffakiyetlerin değerlendirilme
zemini olan - bir sonraki olağan kongreye kadar taşımak üzere vize almıştır delegasyondan.Aklı
olan herkes bu tercihin iki aylık olmadığını bilir.Şimdi yada iki ay sonra yapılacak
olan olağan kongrede değişecek olan tek şey MKYK ve başkanlık divanıdır.Ve tabii,
harekete hizmet etmek isteyenler de bu görev noktalarını hedef edinmelidirler
ancak.Seçilen bu gün için sadece bir kişidir gibi görünse de seçilen aslında bir
bakış açısıdır.Önümüzdeki olağan kongrede hangi bakış açısına sahip olanların
MKYK’ya seçileceğinin de işareti hatta tescilidir.Ülkücü hareket tercihini bu
bakış açısından yana koymuştur. Bu
bakış açısına göre ; Ülkücülük
toplumsal menfaatleri bireysel menfaatlerin önünde tutma fedakarlığını emreder.Bizim
için kazanmak, hareketimizin kazanması anlamındadır.O halde asla, hiçbir şartta,
bireysel düşünenlerin üslubunu kullanmadan, her şartta tüzük ve hukukun gereklerine
icabet ederek, adaleti şiar edinerek, belki biraz daha uzun ve dolambaçlı ama
en sağlıklı olan, kalıcı olmayı da temin edecek olan yolu tercih ederek yürümeliyiz.Böyle
olacağına kanaatimiz tamdır.Çünkü hareketin büyük başarıları için de böylesi gereklidir. Önümüzde
il kongreleri var.Büyük kongrede genel başkan adaylarına angaje olarak çalışan
ülkücüler kendi il kongrelerinde bu angajmanların getirebileceği ayrılıklardan
sakınmağa özen göstermelidirler.Her ili bağımsız bir seçim bölgesi gibi düşünebilip
müstakbel seçimdeki başarı için bütün yüksek vasıflı insanları biraraya toplayabilen
bir yönetim hedeflemelidirler. Tabii
ki genel merkez delegeleri konusunda da bu yönetim listesinde biraraya gelenlerin
müşterek kanaatleri cihetinde tasarrufları olacaktır. Biz
ülkücü kamuoyunun kongrelere dönük bakışlarının seçime ve ülke siyasetine dönebileceği
günleri özlüyoruz.Ama belli ki bir süre daha kongreleri ve içe dönük siyaseti
izlemek ve yorumlamak zorunda kalacağız. “Türk
Birliği” ne ve Türk’ün Cihan hakimiyetine uzanan çetin ve engebeli yoldaki yürüyüşümüz
yaşadıkça devam edecektir. Tanrı
Türk’ü korusun ve yüceltsin ! |