Neticesi
belli bir kongreye çeyrek var.Aradan geçen zaman umudediyoruz ki ayakların yere
basmasına yetecek kadar bir süredir. Gerçi
hala birilerinin senaryolar üretip kişisel beklentilerine basamak oluşturmak gayretlerine
tanık oluyoruz.Bu konudaki mazisiyle tanınan bir ismin, “birlik-beraberlik” söylemlerinin
arkasına gizlenerek, değişecek divanda yer bulmak, müstakbel seçimlerdeki milletvekilliği
adaylığını garantiye almak teşebbüsleri buna çarpıcı bir örnek.Aynı endişe ve
beklentileri taşıyan başka bazı kişilerin de bu senaryoya iltifat ettiklerini
gözlüyoruz. Şimdi bu kişilere
soruyoruz ; Siz kaybedilmiş
bir yarışın kaybeden tarafı olarak ne hakla “yaşananları yok sayalım, gelin anlaşalım,
yönetimdeki yetki ve sorumluluğu paylaşalım, milletvekili adaylarının sıralamasını
bazı kimseler için bu günden belirleyelim” diyebiliyorsunuz. Gerçi
ifadeler aynen bu şekilde değil belki ama bariz olarak bu anlamı içermekte.Deve
kuşu gibi başı kuma sokulmuş cümlelerin kocaman gövdesi orta yerde duruyor. Bu
zorlamalar, batağa saplanan birinin kurtulmak için içgüdüyle çırpınmalarını çağrıştırıyor.Oysa
bataklıkta çırpınmak batışı hızlandırır.Aklın gereği, sukünetli bir bekleyişin
doğuracağı fırsatlardan istifade edebilmektir. Biz
kongreden önce bütün muhataplarına itidal tavsiye etmiştik.Kongreden hemen önceki
yazımızın başlığı “İtidal” idi.Ve “Kırılan dökülen bir saksıda hiçkimse çiçeğini
büyütemez...Hatta ideal saikiyle değil de menfaat kaygusu ile görev noktalarını
arzulayanlar var ise onlar için de önce bütünü muhafaza etmek gereklidir” demiştik. Şimdi
sadece kaybedince hırçınlaşanlara, hırçınlaştıkça irtifa kaybederken harekete
de prestij kaybettirenlere hitabediyoruz ; Çırpınmayın
lütfen...Bu yürüyüşteki mevcudiyetiniz ancak bu yürüyüşün temel karakterlerine
uyum göstermeniz ile mümkündür.Bu yürüyüşün karakterini değiştirebilme gayretleri
nafiledir.Bunu kabullenin, hareketi kendinize ve beklentilerinize uydurma gayretlerini
terkedin ve insan hafızasının unutma eğilimlerinden istifade edin. Kazananlara
da sözümüz var ; Tercih
edilme sebeplerinizi hiç unutmayın ki her zaman tercih edilen olabilesiniz. Artık
“irade” ülkücü kamuoyunundur.Yönetim kademeleri iradenin tebliğ ve tasarruf mercileridir.Bunun
idrakinde olmak “iktidar”ı yakınlaştıracaktır. Tanrı
Türk’ü korusun ve yüceltsin ! |