TÜM YAZILARI

Kurultay Gazetesi

Dünden Yarına Doğru
Neden Yanyana Değiliz
Güneydoğu Neden Böyle
Senet Mafyası Hakkında
Öğrenci Hareketleri
İdeal Askerleri Ve...
Bir Bayrak Rüzgâr...
Haydi Bu Oyunu Bozalım
Takke Düştü
MHP Gelecekten...
Özelleştirme Bakü...
İhtiras Kimin Diyeti ki...

Vadettiğimiz...

Burjuva Solcular Ve...
Liberalizm - Toplumculuk
Türk'ün Adaleti
Birgün Mutlaka

Bozkurtlar Ve Diğerleri

Ülkücülük Adaleti...
Yazılarımdan
Buzdağının İhtişamı
Eğri Yolda Doğru...
Siyasette Cironto Olmaz
Kim Kazanacak Yada...
İtidal
Yazık
Susmak Zamanı
Ülkü Ocağımız
6 Temmuz'da Aklanmak
Taşlar Yerine Oturuyor
Yeni Bir Başlangıca...
Yavuz Ve Midillli
Öncelikler
Nafile Gayretler
İl Kongreleri
İst. Kongresine Doğru
Kaderleri Birleştirmek
Olanlar Olabilecekler
Emeklerimiz, Çocuklar...
İst. Kongresi Hakkında
Bozkurt'un Adı MHP
Adrese Teslim Mektuplar
Şayet
Emperyalizmin Tarifeli...

Başkanlık Sistemi ve...

RP nin İki Yüzü
Yerel Yönetimler Yasası
23 Kasım'a Doğru
Başörtüsü, Eşber Ve...
Yiğidin Hakkı
 

KURULTAY GAZETESİ YAZILARI

 

BURJUVA SOLCULAR VE SOLCU BURJUVALAR

07.02.1997

 

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nden sonra şimdi de TÜSİAD bölücü senaryolara hizmet eden bir rapor hazırlattı. Zaten iş çevrelerinin patronajında olan medyadaki solcu demokrasi havarileri de tam destek vaziyetindeler. Burjuva solcularla solcu burjuvalar artık herkesin içinde kol kola gezmeğe başladılar. Aslında aynı ruhun iki ayrı bedende olması gibi garip görünen bir gerçek bu.

Biz 70’li yılların ortalarında “Anarşi”yi enine boyuna tahlil eden bir yazımızda, Türkiye’ye “sol”un da bir çok diğer fikir akımları gibi batıya açılan pencereden girdiğini, doğası gereği “sömürgeci sermaye”ye hizmet ettiğini, kanıtları ile birlikte okuyucuya takdim etmiştik. O zaman gelecek için tesbitlerimiz birer iddia durumunda idi, şimdi tescil edilmiş gerçekler oldular.

Saddam’ın CIA ajanı olduğu - olayların neticesine bakınca çok da makul gelmekle birlikte - bu gün ancak iddia durumundadır. Ama bu iddianın sahiplerinden biri Alparslan Türkeş olunca oturup bir düşünmek lazım.

Çünkü ; 80’li yılların ikinci yarısında, yeniden siyaset sahnesine döndüğünde, Türkeş, bölücü eşkiyanın liderinin aslen Ermeni olduğunu, nihai hedefin bir kürt devleti falan değil, “Büyük Ermenistan” olduğunu iddia ettiğinde bu iddianın tek sahibi idi. Sonraki günlerde Apo’nun Ermeni asıllı olduğu tesbit edildi, nihai hedefin “Büyük Ermenistan” olduğu da konuya ilgisi olan ve konudan bilgisi olan herkesçe kabul edildi. Bu şekilde, marksist bir mantalite eğitimi veren bu eşkiya örgütünün aslında Amerika’daki Ermeni lobisinin ürettiği ve ASALA’nın devamı olan bir hareket olduğu da, herkes tarafından telafuz edilemese dahi, bilinir oldu.

Neden herkesin bildiği bu gerçek telafuz edilmez? Çünkü, “dost Amerika” incinir endişesi var.

Oysa Amerika dost değildir. Amerika tek kutuplu Dünya’da sömürgeci egemen devlettir.

Amerika dağdaki eşkiya ile kroşe vuruyorsa medyadaki “burjuva solcular”la da aparkat vuruyordu.Günü gelmiş olmalı ki üçüncü oyuncu da sahnedeki yerini almağa başladı.Şimdi de “solcu burjuvalar” direkt yumruklarla Türk Devleti’nin üzerine hamle yapıyorlar.

Neticede hepsi sömürgeci sermayenin “yeni dünya düzeni”ne hizmet ediyorlar.

Bunlar eskiden de böyleydi, “kahrolsun Amerika” diye diye Amerikan çıkarlarına hizmet ettiler.”Halklara özgürlük” diye başladılar, “kürt halkına özgürlük” diye bitirdiler.

Bize o günden görünenleri, bu gün herkes görmekte. Bu günden görünenler de biliyoruz gelecekte herkesin kabulünü alacak.

Solcu burjuvalarla burjuva solcuların gizli beraberliklerini biz 70’li yıllarda da biliyorduk ama anlatabilmekte zorlanıyorduk. Şimdi kolkola gezinmekte bir beis görmüyorlarsa herkesin içinde nikah kıyabilecekleri günü yakın gördükleri içindir.

Yunanistan’daki cuntanın devrilmesinden on yıl sonra CIA başkanı bir basın toplantısında cuntayı kendilerinin organize ettiklerini itiraf etmişti. Bu itirafın amacı tabii ki güç gösterisiydi. Muhabirler Amerikan politikalarının demokrasi söylemleri içerdiğine işaret edince de bir başka itiraf gerçekleşmişti; “Amerika bir ülkedeki yönetimin demokrasi mi, monarşi mi, oligarşi mi olduğuna bakmaz, kendisine ne kadar uydu bir yönetim olduğuna bakar.”

Sömürgeci sermayenin “yeni dünya düzeni” işte budur.

Ama sömürgeci sermayenin senaryoları “ilahi emir” değildir. Biz de varız ve bu oyunu bozacağız..

Tanrı Türk’ü korusun ve yüceltsin !

A S A M  B Ü L T E N

U F U K  Ö T E S İ
 
Prof. Dr. Ümit ÖZDAĞ