Türkiye
Odalar ve Borsalar Birliği’nden sonra şimdi de TÜSİAD bölücü senaryolara hizmet
eden bir rapor hazırlattı. Zaten iş çevrelerinin patronajında olan medyadaki solcu
demokrasi havarileri de tam destek vaziyetindeler. Burjuva solcularla solcu burjuvalar
artık herkesin içinde kol kola gezmeğe başladılar. Aslında aynı ruhun iki ayrı
bedende olması gibi garip görünen bir gerçek bu.
Biz 70’li yılların ortalarında “Anarşi”yi enine boyuna tahlil eden bir yazımızda,
Türkiye’ye “sol”un da bir çok diğer fikir akımları gibi batıya açılan pencereden
girdiğini, doğası gereği “sömürgeci sermaye”ye hizmet ettiğini, kanıtları ile
birlikte okuyucuya takdim etmiştik. O zaman gelecek için tesbitlerimiz birer iddia
durumunda idi, şimdi tescil edilmiş gerçekler oldular.
Saddam’ın CIA ajanı olduğu - olayların neticesine
bakınca çok da makul gelmekle birlikte - bu gün ancak iddia durumundadır. Ama
bu iddianın sahiplerinden biri Alparslan Türkeş olunca oturup bir düşünmek lazım.
Çünkü ; 80’li yılların ikinci yarısında, yeniden siyaset
sahnesine döndüğünde, Türkeş, bölücü eşkiyanın liderinin aslen Ermeni olduğunu,
nihai hedefin bir kürt devleti falan değil, “Büyük Ermenistan” olduğunu iddia
ettiğinde bu iddianın tek sahibi idi. Sonraki günlerde Apo’nun Ermeni asıllı olduğu
tesbit edildi, nihai hedefin “Büyük Ermenistan” olduğu da konuya ilgisi olan ve
konudan bilgisi olan herkesçe kabul edildi. Bu şekilde, marksist bir mantalite
eğitimi veren bu eşkiya örgütünün aslında Amerika’daki Ermeni lobisinin ürettiği
ve ASALA’nın devamı olan bir hareket olduğu da, herkes tarafından telafuz edilemese
dahi, bilinir oldu. Neden herkesin
bildiği bu gerçek telafuz edilmez? Çünkü, “dost Amerika” incinir endişesi var.
Oysa Amerika dost değildir. Amerika tek kutuplu Dünya’da
sömürgeci egemen devlettir. Amerika
dağdaki eşkiya ile kroşe vuruyorsa medyadaki “burjuva solcular”la da aparkat vuruyordu.Günü
gelmiş olmalı ki üçüncü oyuncu da sahnedeki yerini almağa başladı.Şimdi de “solcu
burjuvalar” direkt yumruklarla Türk Devleti’nin üzerine hamle yapıyorlar.
Neticede hepsi sömürgeci sermayenin “yeni dünya düzeni”ne
hizmet ediyorlar. Bunlar eskiden
de böyleydi, “kahrolsun Amerika” diye diye Amerikan çıkarlarına hizmet ettiler.”Halklara
özgürlük” diye başladılar, “kürt halkına özgürlük” diye bitirdiler.
Bize o günden görünenleri, bu gün herkes görmekte.
Bu günden görünenler de biliyoruz gelecekte herkesin kabulünü alacak.
Solcu burjuvalarla burjuva solcuların gizli beraberliklerini
biz 70’li yıllarda da biliyorduk ama anlatabilmekte zorlanıyorduk. Şimdi kolkola
gezinmekte bir beis görmüyorlarsa herkesin içinde nikah kıyabilecekleri günü yakın
gördükleri içindir. Yunanistan’daki
cuntanın devrilmesinden on yıl sonra CIA başkanı bir basın toplantısında cuntayı
kendilerinin organize ettiklerini itiraf etmişti. Bu itirafın amacı tabii ki güç
gösterisiydi. Muhabirler Amerikan politikalarının demokrasi söylemleri içerdiğine
işaret edince de bir başka itiraf gerçekleşmişti; “Amerika bir ülkedeki yönetimin
demokrasi mi, monarşi mi, oligarşi mi olduğuna bakmaz, kendisine ne kadar uydu
bir yönetim olduğuna bakar.” Sömürgeci
sermayenin “yeni dünya düzeni” işte budur. Ama
sömürgeci sermayenin senaryoları “ilahi emir” değildir. Biz de varız ve bu oyunu
bozacağız.. Tanrı Türk’ü korusun ve yüceltsin ! |