| |||||||
|
|
Başbuğun cenazesindeki ülkücü ruh disiplini MHP’nin bir hamlede birkaç puan yükselmesini ve daha önemlisi bütün ülkücülerin “üç hilal”li bayrak altında toplanacağı görüntülerini vererek iktidarın çok yakına gelmesini, belki de ilk seçimde iktidar olabilme şansını vermişti. Bu şansı, uzun yıllar için, ellerimizle toprağa gömdük. Hem de tedbirsizliğimizden, böyle şeylerin olabileceğine - işaretleri olduğu halde - ihtimal vermediğimizden.Gafletimizden.. Bir genç insanın şöhret merakı, isim olma merakı, ülkücü hareketin ve Türk milletinin geleceğinden bir 5 yada 10 seneyi çaldı gitti. Onu, idealizmden uzak, nefsani tasarrufları ile öne itenler ise ne denli tehlikeli bir yapıda olduklarını bir kere daha göstermiş oldular.Bir kere daha diyorum, binlerce kişiyi üyelikten silerek toplama 100 kişilerle yapılan kongreler de aynı zalim mantığın, aynı tehlikeli hesabın bir ürünü idiler.O tasarruflar bu günün habercisi olmalıydı ve daha tedbirli olabilmeliydik. Yazık...Yazık...Kaybedilen olumlu imajı yeniden kazanabilmek için uzun senelere ihtiyaç olacaktır.Öyle önemli seneler ki, her hafta Türk Dünyası’nın geleceğiyle alakalı bir yeni anlaşma yapılmaktadır.Korkarım MHP iktidar olduğunda Türk Dünyası’nın diğer ülkeleri ile bir enerji, bir yatırım, bir savunma anlaşmasına imkan kalmamış olacaktır, çünkü bu tür anlaşmaların hepsi Türkiye dışındaki başka ülkelerle çoktan yapılmış olacaktır.Konjönktür değişmiş ve fırsatlar kaçmış olacaktır. 18 mayıs gecesinde bu harekete yapılmış olan ihanet ve zulüm bütün bir ulusun geleceğine yapılmıştır. Ben o 412 delegenin de tamamının bir menfaat birliğinin - yada beklentisinin - içinde olamayacağını biliyorum.Bunun pratiği yok.Demek ki bunların bir kısmı gaflet içindedir.Şimdi onlara ve onlara etki edebilecek yakınlıktaki insanlara sesleniyorum ; Malumumuz olan sebeplerden ötürü, alışılmadık çok geç saatlere sarkan kongrede, ikinci turda adayların bir kısmı arasında - varlığı daha önceden de bilinen - bir nezaket anlaşmasının gereği çekilmeler olmasaydı, ikinci turun neticesinde de aynı oylar veya neticeyi değiştirmeyecek cüzi kaymalarla yaklaşık aynı tablo ortaya çıksaydı üçüncü tur seçime yasa gereği zaten en çok oyu alan iki aday katılabilecekti ki, bu durum delegenin ve çok uzaklardan kongreyi izlemeğe gelen ülkücülerin, bir tur fazla oylama ve oysayımı dolayısıyla geçecek birkaç saat daha, orada, bilinen bir neticeyi beklemesine sebep olacaktı sadece.Başka hiçbir şey değişmeyecekti. Başka hiçbir şeyin her halukarda değişmesi ihtimali yoktu ki, bu netice, kaybedince herşeyi bırakıp evlerine dönecek olan ideal yoksunu insanların, nasılsa ben yokum, öyleyse “benden sonra tufan” mantığıyla öfke kusan, ihtiras çılgını saldırılarına sebebiyet vermiştir. Kaybettiğini bilenlerin neticeyi değiştirme şansı bundan sonra da yoktur.O halde aynı davranışları mükerreren sergileyebilecekleri dikkate alınmalı ve bunun gerekleri yapılmalıdır. Her şeyin aşırısı karşıtına dönüşür. Bu zalim davranışların da bu harekete “tam demokrasi”nin yerleşmesine vesile olması temennimizdir. Tanrı Türk’ü korusun ve yüceltsin ! | ||||||
