TÜM YAZILARI

Hareket Gazetesi

Dolu dizgin ufka doğru
Meslek odalarını da kazanmalıyız
Her çocuğunuz için bir ağaç dikin
Yol olursa kötü olur
İlkeli ilişkiler ikili ilişkiler
Her 3 mayıs'ta daha ileri
Ahtopotun en güçlü kolu
12'ye çeyrek mi var ?
Birer birer vurulsak da
Tam demokrat,  toplumcu, hukuk devleti
Sevr'in altyapısı hazırlanıyor !
Ormanlarımız yanmasın
Türk Boğazları yeni tüzük tasarısı
Liberalizm - Toplumculuk - MHP (1)
Liberalizm - Toplumculuk - MHP (2)
Biz bir halk hareketiyiz
Teşkilatların yapılanması hakkında

Seçim kapıda

Aday tespitleri
Nicelik değil nitelik
Kim ayrıldı ise o birleşsin
Son 20 yılın vurgun tefrikası (1)
Son 20 yılın vurgun tefrikası (2)
Son 20 yılın vurgun tefrikası (3)
30 eylül mali miladı
Faziletin iki yüzü
Ortalık toz duman
Büyük devlet olmak için
İyi ki MGK var
Aliyev ve Bakü-Ceyhan
Şayet...
Ekmek bıçağı ve başörtüsü
Aday olunuz
Böyle zamanlarda
Kirli ellerle olmaz
Şarkılarda ki erozyon
Selam olsun !
Katil'i unutmayın !
Bu kadar basit !
Demokrasi ve merkez yoklaması
Şimdi daha çok okumalıyız
Eyalet modeli mi, Türk Birliği mi
Barış için yürümek
Siyasetten...

Mutluluklara düşen gölgeler

HAREKET GAZETESİ YAZILARI

 
TEŞKİLATLARIN YAPILANMASI HAKKINDA


20 / 07 / 1998

Bizim tavsiyelerimiz en mükemmeli, eksiksiz olanı olmayacaktır şüphesiz.

Ama her söyleyeceğimiz gerekli ve faydalı şeyler olacaktır. Mevcutların geneline göre de daha iyi bir tarzın teklifi ve tavsiyesidir.

Teşkilatlar yapılanırken tüzük hükümlerine riayet vazgeçilmez bir anayoldur. Tüzük hükümleri "kollektif irade"nin tecelli etmesine imkân sağlayacak şekilde hazırlanmıştır.

MHP'de siyaset yapmak isteyen veya MHP'ye üye olarak, onun çeşitli siyasi sosyal ve kültürel etkinliklerine olabildiğince iştirak ederek ülke siyasetine, bir nebze de olsa nüfuz etmek, kendince belirleyici olabilmek isteyen herkesin üyeliklerinden doğan hakları neticesinde, hepsinin müşterek iradesi ile, kendi bulundukları ilçe teşkilatının yönetimini ve bir üst yönetimi seçmekle görevli delegelerini belirlemek kabiliyetleri vardır.

Parti teşkilatları ile asıl bağı, mensubiyeti, teşkil eden müessese üyeliktir. Bütün üyelikler bir ilçe -veya belde- teşkilatının üyeliği olmak durumundadır. Sonra bir görev sahasını belirleyen, ilçe veya il yönetim kurulu üyeliği, disiplin kurulu üyeliği vs. gibi ikinci mensubiyet sıfatları gelir.

Yani omurgayı oluşturan yapı ilçe teşkilatlarıdır. Kişilerin parti ile ilk temas noktaları ilçe teşkilatlarıdır.

Öyleyse bütün iyi metod ve davranışların öncelikle bu teşkilatlarda tesis edilebilmesi lazımdır. Kollektif irade önce burada tam olarak, eksiksiz olarak tecelli edebilmelidir.

Kollektif irade düzgün ve başarılı yönetimler oluşturabilmek için bir vasıtadır. İstisnaları dışında, en başarılı yönetimleri belirlemek ve en doğru hayati kararları vermek kollektif irade ile mümkündür.

Başarıyı sağlayan teşkilattır

Bireyler çok üstün vasıflı, yetenekli olabilirler ama başka üstün vasıflı ve yetenekli insanların organize olmuş faaliyetleri karşısında mağlup olurlar.

Bir faaliyet uğruna organize olmağa teşkilatlanmak denir. Faaliyetteki başarıyı işte bu organizasyonun iyi ve doğru yapılabilmesi belirler. Kollektif irade ise bu iyi ve doğru yapılanmayı temin edebilmek için en ideal metoddur. Başarıyı teşkilatlar sağlar.

Üstün özellikleri ve özel yetenekleri olan kişiler bu teşkilatların bünyesinde doğru yerlerde ve iyi değerlendirdikleri zaman, onların bu vasıfları daha önem kazanır, daha çok netice alır.

Doğru teşkilatlanmak bunun için çok önemlidir.

Teknisyenler, finansörler ve vitrin

Yönetim kurulları tabii ki tüzük hükümlerinin gerektirdiği bir görev dağılımı ile, başkanın haricinde faaliyet sahalarından sorumlu başkan yardımcıları, sekreter ve muhasipten oluşan bir başkanlık divanı ile çalışır. Bir yönetim kurulu aday listesi belirlenirken tabii ki bu görevlendirilmelere uygun özelliklerde kişiler tercih edilmelidir.

Ve fakat, başarılı bir yönetim için bundan fazlası lazımdır.

Yönetim oluşturulurken, seçilen isimlerin üçte biri kadarı siyasi ve ideolojik birikimi yüksek, proje üretebilen, bu projelerin hayata geçirilmesini sağlayacak ilgi yoğunluğunda ve kabiliyette olan kimselerden oluşan bir teknisyen kadro olmalıdır.

İkinci halkayı oluşturan diğer bir üçte bir kadarı da bu projeleri değerlendirebilecek politik kültüre sahip olan ve bunların hayata geçmesi için gerekli ilk finansı temin edebilecek hayat standardındaki kimseler olmalıdır.

Büyük harcamalar gerektiren projeler için, bu kişiler ilişkilerinden doğan potansiyeli de devreye sokabileceklerdir.

Kalan üçte bir oranındaki ismi de bölge insanının ve genel olarak seçmenin itibar ettiği bazı özelliklere sahip kimselerden seçmek lazımdır. Seçim bölgesinde var olabilecek hemşehri potansiyellerini, mezhep ilişkilerini, meslek ilişkilerini değerlendiren ve vizyon sahibi kimselerden oluşan bu üçüncü halka vitrin özelliği taşıyacaktır.

Daha çok üye

Özenle seçilen isimlerden oluşturulmuş aday listelerden en iyisini, en çok başarı i, bir delegasyon belirleyecektir. Bu delegasyon da mahalle teşkilatlarında yapılan oylamalar ile belirlenir.

Demek ki adaletin ve demokrasinin ilk olarak tam işletilmesi gereken yer ilçe delege seçimleridir. Orada hakedenler, layık olanlar seçilirse teşkilatın en üst yönetim mekanizmalarına kadar bu doğru seçim doğal olarak sirayet eder.

Delege seçimlerinde yanlış metot ve tercihler olursa bu da yukarıya doğru her seçime sirayet edebilme eğilimini taşır.

Her ülkücü mahallesindeki delegeyi oylarken, bunun genel merkez yönetimini belirleyecek olan bir dizi basamağın ilki olduğunu bilmeli, doğru adım atmanın gereğinin ve ehemmiyetinin idrakinde olmalıdır.

Bu başlangıç seçimlerinin daha çok üye tarafından yapılmasının, doğal olarak daha doğru bir tercihe vesile olacağı muhakkaktır.

Öyleyse teşkilatların daha çok üye ile kongreye gitmeleri doğru bir başlangıçtır.

Daha çok üye aynı zamanda görevdeki yönetimin sorumluluğu ve bir başarı göstergesidir. Yani daha çok üye bir başlangıç olduğu gibi bir sonuçtur da.

Daha çok üye daha çok çalışan ve üreten demektir, daha çok oy demektir. Teşkilatlar seçimlerdeki tercihi MHP'den yana olabilecek kimselerin mümkün olan en çoğunu üye yapmakla görevlidir. Daha çok üye iyi bir başlangıç için ve nihayet iyi bir sonuç için vazgeçilmez bir gerekliliktir.

Başkan adayları için de söylenebilecekler var.

Onlar ki, asıl amaçlarının partilerine daha iyi, daha başarılı bir yönetim sağlamak olduğunu iddia ederek göreve talip oluyorlar, öyle ise daha iyi bir yönetimi belirlemenin gereği olan katılımcı demokrasiye inanmalı ve bunun gereklerine riayet etmelidirler. Kollektif iradenin tercihini de -seçilen kendileri olmasa dahi- peşinen en doğru tercih olarak kabul etmelidirler ve ona gönülden biat etmelidirler. Seçilen yönetimin emrinde aynı amaca hizmet vermeye devam etmelidirler. "Madem onu seçtiniz o yönetsin, bende ona yardımcı olmayacağım, görelim bakalım ne kadar başarılı olacak" gibi bir bakış olursa yanlış olur.

Yine bu sebeple, aynı amaca hizmet iddiasında olan başkan adaylarının, kongreye öncesinde de, müşterek amaçlarını gerçekleştirmek doğrultusunda diyalog ve dayanışma içinde olabilmeleri gereklidir. Yarıştıkları şey "yükü ben taşıyayım" içindir. Her biri bu hizmet anlayışına saygı göstermeli, diğer adaylara içten bir muhabbet duymalıdırlar. Doğası budur. Ancak gerçekte amaçlar beyan edilenlerden farklı ise, başka birtakım beklentilerle göreve talip olunmakta ise bu diyalog zorlaşır, hatta bazen imkânsızlaşır.

Kollektif irade işte bu kabil beklentilere geçit vermeyecek bir alt yapıdır.

Bütün bu iyi niyetli temenniler bir yokluktan değildir. Aksine, MHP ülkemizdeki diğer partilerden daha çok katılımcı demokrat bir anlayışa sahiptir. Ama merkezi anlayışın dışında, taşrada, denetimden kaçabilen uzaklıklarda da yanlışlıklar daha az olsun, başarılar daha çok olsun diyedir bu arayışlar ve uyarılar.

Tanrı Türk'ü korusun ve yüceltsin !

 

A S A M  B Ü L T EN

U F U K  Ö T E S İ