20 / 07 / 1998
Bizim tavsiyelerimiz en mükemmeli, eksiksiz olanı
olmayacaktır şüphesiz.
Ama her söyleyeceğimiz gerekli ve faydalı şeyler
olacaktır. Mevcutların geneline göre de daha iyi bir
tarzın teklifi ve tavsiyesidir.
Teşkilatlar yapılanırken tüzük hükümlerine riayet
vazgeçilmez bir anayoldur. Tüzük hükümleri "kollektif
irade"nin tecelli etmesine imkân sağlayacak şekilde
hazırlanmıştır.
MHP'de siyaset yapmak isteyen veya MHP'ye üye olarak,
onun çeşitli siyasi sosyal ve kültürel etkinliklerine
olabildiğince iştirak ederek ülke siyasetine, bir nebze
de olsa nüfuz etmek, kendince belirleyici olabilmek
isteyen herkesin üyeliklerinden doğan hakları
neticesinde, hepsinin müşterek iradesi ile, kendi
bulundukları ilçe teşkilatının yönetimini ve bir üst
yönetimi seçmekle görevli delegelerini belirlemek
kabiliyetleri vardır.
Parti teşkilatları ile asıl bağı, mensubiyeti, teşkil
eden müessese üyeliktir. Bütün üyelikler bir ilçe -veya
belde- teşkilatının üyeliği olmak durumundadır. Sonra
bir görev sahasını belirleyen, ilçe veya il yönetim
kurulu üyeliği, disiplin kurulu üyeliği vs. gibi ikinci
mensubiyet sıfatları gelir.
Yani omurgayı oluşturan yapı ilçe teşkilatlarıdır.
Kişilerin parti ile ilk temas noktaları ilçe
teşkilatlarıdır.
Öyleyse bütün iyi metod ve davranışların öncelikle bu
teşkilatlarda tesis edilebilmesi lazımdır. Kollektif
irade önce burada tam olarak, eksiksiz olarak tecelli
edebilmelidir.
Kollektif irade düzgün ve başarılı yönetimler
oluşturabilmek için bir vasıtadır. İstisnaları dışında,
en başarılı yönetimleri belirlemek ve en doğru hayati
kararları vermek kollektif irade ile mümkündür.
Başarıyı sağlayan
teşkilattır
Bireyler çok üstün vasıflı,
yetenekli olabilirler ama başka üstün vasıflı ve
yetenekli insanların organize olmuş faaliyetleri
karşısında mağlup olurlar.
Bir faaliyet uğruna organize olmağa teşkilatlanmak
denir. Faaliyetteki başarıyı işte bu organizasyonun iyi
ve doğru yapılabilmesi belirler. Kollektif irade ise bu
iyi ve doğru yapılanmayı temin edebilmek için en ideal
metoddur. Başarıyı teşkilatlar sağlar.
Üstün özellikleri ve özel yetenekleri olan kişiler bu
teşkilatların bünyesinde doğru yerlerde ve iyi
değerlendirdikleri zaman, onların bu vasıfları daha önem
kazanır, daha çok netice alır.
Doğru teşkilatlanmak bunun için çok önemlidir.
Teknisyenler, finansörler
ve vitrin
Yönetim kurulları tabii ki
tüzük hükümlerinin gerektirdiği bir görev dağılımı ile,
başkanın haricinde faaliyet sahalarından sorumlu başkan
yardımcıları, sekreter ve muhasipten oluşan bir
başkanlık divanı ile çalışır. Bir yönetim kurulu aday
listesi belirlenirken tabii ki bu görevlendirilmelere
uygun özelliklerde kişiler tercih edilmelidir.
Ve fakat, başarılı bir yönetim için bundan fazlası
lazımdır.
Yönetim oluşturulurken, seçilen isimlerin üçte biri
kadarı siyasi ve ideolojik birikimi yüksek, proje
üretebilen, bu projelerin hayata geçirilmesini
sağlayacak ilgi yoğunluğunda ve kabiliyette olan
kimselerden oluşan bir teknisyen kadro olmalıdır.
İkinci halkayı oluşturan diğer bir üçte bir kadarı da bu
projeleri değerlendirebilecek politik kültüre sahip olan
ve bunların hayata geçmesi için gerekli ilk finansı
temin edebilecek hayat standardındaki kimseler
olmalıdır.
Büyük harcamalar gerektiren projeler için, bu kişiler
ilişkilerinden doğan potansiyeli de devreye
sokabileceklerdir.
Kalan üçte bir oranındaki ismi de bölge insanının ve
genel olarak seçmenin itibar ettiği bazı özelliklere
sahip kimselerden seçmek lazımdır. Seçim bölgesinde var
olabilecek hemşehri potansiyellerini, mezhep
ilişkilerini, meslek ilişkilerini değerlendiren ve
vizyon sahibi kimselerden oluşan bu üçüncü halka vitrin
özelliği taşıyacaktır.
Daha çok üye
Özenle seçilen isimlerden
oluşturulmuş aday listelerden en iyisini, en çok başarı
i, bir delegasyon belirleyecektir. Bu delegasyon da
mahalle teşkilatlarında yapılan oylamalar ile
belirlenir.
Demek ki adaletin ve demokrasinin ilk olarak tam
işletilmesi gereken yer ilçe delege seçimleridir. Orada
hakedenler, layık olanlar seçilirse teşkilatın en üst
yönetim mekanizmalarına kadar bu doğru seçim doğal
olarak sirayet eder.
Delege seçimlerinde yanlış metot ve tercihler olursa bu
da yukarıya doğru her seçime sirayet edebilme eğilimini
taşır.
Her ülkücü mahallesindeki delegeyi oylarken, bunun genel
merkez yönetimini belirleyecek olan bir dizi basamağın
ilki olduğunu bilmeli, doğru adım atmanın gereğinin ve
ehemmiyetinin idrakinde olmalıdır.
Bu başlangıç seçimlerinin daha çok üye tarafından
yapılmasının, doğal olarak daha doğru bir tercihe vesile
olacağı muhakkaktır.
Öyleyse teşkilatların daha çok üye ile kongreye
gitmeleri doğru bir başlangıçtır.
Daha çok üye aynı zamanda görevdeki yönetimin
sorumluluğu ve bir başarı göstergesidir. Yani daha çok
üye bir başlangıç olduğu gibi bir sonuçtur da.
Daha çok üye daha çok çalışan ve üreten demektir, daha
çok oy demektir. Teşkilatlar seçimlerdeki tercihi
MHP'den yana olabilecek kimselerin mümkün olan en çoğunu
üye yapmakla görevlidir. Daha çok üye iyi bir başlangıç
için ve nihayet iyi bir sonuç için vazgeçilmez bir
gerekliliktir.
Başkan adayları için de söylenebilecekler var.
Onlar ki, asıl amaçlarının partilerine daha iyi, daha
başarılı bir yönetim sağlamak olduğunu iddia ederek
göreve talip oluyorlar, öyle ise daha iyi bir yönetimi
belirlemenin gereği olan katılımcı demokrasiye inanmalı
ve bunun gereklerine riayet etmelidirler. Kollektif
iradenin tercihini de -seçilen kendileri olmasa dahi-
peşinen en doğru tercih olarak kabul etmelidirler ve ona
gönülden biat etmelidirler. Seçilen yönetimin emrinde
aynı amaca hizmet vermeye devam etmelidirler. "Madem onu
seçtiniz o yönetsin, bende ona yardımcı olmayacağım,
görelim bakalım ne kadar başarılı olacak" gibi bir bakış
olursa yanlış olur.
Yine bu sebeple, aynı amaca hizmet iddiasında olan
başkan adaylarının, kongreye öncesinde de, müşterek
amaçlarını gerçekleştirmek doğrultusunda diyalog ve
dayanışma içinde olabilmeleri gereklidir. Yarıştıkları
şey "yükü ben taşıyayım" içindir. Her biri bu hizmet
anlayışına saygı göstermeli, diğer adaylara içten bir
muhabbet duymalıdırlar. Doğası budur. Ancak gerçekte
amaçlar beyan edilenlerden farklı ise, başka birtakım
beklentilerle göreve talip olunmakta ise bu diyalog
zorlaşır, hatta bazen imkânsızlaşır.
Kollektif irade işte bu kabil beklentilere geçit
vermeyecek bir alt yapıdır.
Bütün bu iyi niyetli temenniler bir yokluktan değildir.
Aksine, MHP ülkemizdeki diğer partilerden daha çok
katılımcı demokrat bir anlayışa sahiptir. Ama merkezi
anlayışın dışında, taşrada, denetimden kaçabilen
uzaklıklarda da yanlışlıklar daha az olsun, başarılar
daha çok olsun diyedir bu arayışlar ve uyarılar.
Tanrı Türk'ü korusun ve yüceltsin ! |