TÜM YAZILARI

Hareket Gazetesi

Dolu dizgin ufka doğru
Meslek odalarını da kazanmalıyız
Her çocuğunuz için bir ağaç dikin
Yol olursa kötü olur
İlkeli ilişkiler ikili ilişkiler
Her 3 mayıs'ta daha ileri
Ahtopotun en güçlü kolu
12'ye çeyrek mi var ?
Birer birer vurulsak da
Tam demokrat,  toplumcu, hukuk devleti
Sevr'in altyapısı hazırlanıyor !
Ormanlarımız yanmasın
Türk Boğazları yeni tüzük tasarısı
Liberalizm - Toplumculuk - MHP (1)
Liberalizm - Toplumculuk - MHP (2)
Biz bir halk hareketiyiz
Teşkilatların yapılanması hakkında

Seçim kapıda

Aday tespitleri
Nicelik değil nitelik
Kim ayrıldı ise o birleşsin
Son 20 yılın vurgun tefrikası (1)
Son 20 yılın vurgun tefrikası (2)
Son 20 yılın vurgun tefrikası (3)
30 eylül mali miladı
Faziletin iki yüzü
Ortalık toz duman
Büyük devlet olmak için
İyi ki MGK var
Aliyev ve Bakü-Ceyhan
Şayet...
Ekmek bıçağı ve başörtüsü
Aday olunuz
Böyle zamanlarda
Kirli ellerle olmaz
Şarkılarda ki erozyon
Selam olsun !
Katil'i unutmayın !
Bu kadar basit !
Demokrasi ve merkez yoklaması
Şimdi daha çok okumalıyız
Eyalet modeli mi, Türk Birliği mi
Barış için yürümek
Siyasetten...

Mutluluklara düşen gölgeler

HAREKET GAZETESİ YAZILARI

 
BİZ BİR HALK HAREKETİYİZ


13 / 07 / 1998

Kendimizi anlatamadık...

30 yıllık süreçte ülkücü hareketin yaşadığı türlü zorluklar oldu ama değişmeyen, hâlâ aşamadığı en büyük zorluk kendini anlatamamak, fikir ve projelerini halka ulaştıramamaktır.

Biz bir halk hareketiyiz. Toplumcuyuz, demokratız ve hukuk devletinden yanayız. Adalet konusunda herkesten daha duyarlıyız. Bu Türk'ün töresinden ve İslâm dininden kaynak alan vazgeçilmez bir değerdir. Toplumculuk da öyle. Milliyetçi Hareket Partisi, programında Türk toplumculuğunu "sosyal devlet, mutlu millet, sınıfsız toplum ve adalet ilkeleri istikametinde milliyetçi düşüncenin sosyal hayata bakışını ifade eder" diye tanımlamaktadır.

Toplumculuk anlayışımız sosyal adalet ve sosyal güvenlik esaslarına dayalıdır, toplumsal menfaatleri bireysel menfaatlerin, hatta bireysel hak ve özgürlüklerin dahi önünde tutar. Ama, herşeyin devlet güdümünde olduğu bağnaz sosyalist yapıyı reddeder. Bireysel anlayışa dayalı kapitalist sisteme ise doğal olarak karşıdır. Ekonomik bakışı mülkiyetin tabana yayılmasından yanadır. Liberalizm ve sosyalizm karşıtı olarak özel sektör ve devlet sektörünün yanında çalışanlarının ortak olduğu işletmeleri öngören "millet sektörü" projesi "9 IŞIK" doktrininin en önemli projelerinden biridir. KARDEMİR'in buna bir örnek teşkil ettiğini söyleyebiliriz.

Geleceğin Demokrasisi

Demokrasi konusunda da herkesten bir adım öndeyiz. Lider sultasının ve bağlayıcı parti gurup kararlarının milletvekili iradelerine ipotek koyduğu temsili demokrasi yerine, geleceğin demokrasisi olarak adlandırılan "doğrudan demokrasi" yanlısıyız.

Ülkücü hareket doğal lideri ve kurucu genel başkanı Başbuğ Alparslan Türkeş'in ağzından, Gümrük Birliği ve benzeri hayati konularda, konuyla alakalı bütün görüşlerin halka açık alanlarda, TV benzeri ortamlarda, uzmanlarınca tartışıldıktan sonra, kamuoyu konudan yeterince bilgilendirildikten sonra halkoyuna başvurulması, geleceği ipotek altına alacak kararların halkoylaması ile belirlenmesi gerektiğini defaten ifade etmiştir.

MHP'de parti içi demokrasi de sanıldığının aksine diğer bütün partilerden daha çoktur. Parti kurullarının Türkeş'e güveninden kaynaklanan gönüllü teslimiyeti birilerince onun kendi otoriter tavrı olarak takdim edilmek istenmiştir. Ama o bir demokrattı ve ülkücüleri de birer demokrat olarak yetiştirdi. İstişare ülkücü hareketin temel prensiplerindendir. Ve MHP hayatının her döneminde yetkili kurulları ile, tüzük hükümleri doğrultusunda yönetilmiştir. Yöresel istisnai örnekler olabilmişse de kaideyi bozmayacak kadardır.

Başbuğ'un karizmasından sonra bu demokrat işleyiş artık daha belirgin bir hal almıştır. Artık kim daha katılımcı bir yönetim vaad ediyor ve bu konuda itimat telkin ediyorsa görüldü ki yönetime o seçiliyor.

Egemen çevreler bizi istemiyor

Şimdi bu hareket öz değerleri itibariyle böyle iken, yakın geçmişe kadar hayal diye nitelenen "Türk Birliği"ne yönelik tezleri ile tarih önünde haklı çıkmış iken, 30 yıllık süreçte ikinci kuşak ülkücüler de seçmen olmuş iken, yetişmiş kadroları bürokraside vazgeçilmez bir konum kazanmış iken, hâlâ iktidar olamayışının bir tek sebebi var; kendisini anlatmaktan mahrum bırakılmıştır.

Liberal kapitalist sistem, egemen çevreleri ile, onların kontrolündeki medya ile, ısmarlama sivil toplum örgütleri ile ve hatta devletin kurumları ile, bu harekete yönelik yoğun bir menfi propaganda uygulamış, onun idealist mensuplarını, hak ve menfaatleri uğruna ölümü bile göze aldığı milletine yanlış tanıtmak gayretini aralıksız olarak devam ettirmiştir. Çünkü bu hareket bir "Milli kurtuluş hareketi"dir. Tam bağımsızlık yanlısıdır, tam demokrasi yanlısıdır, sosyal adalet yanlısıdır. Ve bunlar sistemin egemenlerinin hesabına gelmemektedir. Bu hareket iktidar olduğunda çarkları bozulacaktır.

O günler de artık uzak görünmemektedir. Artık mızrak çuvala sığmıyor. Hırsızlıkları, vurgun ve soygunları artık gizlemek mümkün olmuyor. Halk artık enflasyonun çok önemli bir kısmının bu vurgun ve soygunlardan kaynaklandığını, devletin ve milletin imkânlarını çıkar çevrelerine peşkeş çeken zihniyetten kaynaklandığını biliyor.

MHP ülke kalkınmasına yönelik muazzam projelerini henüz halka yeterince ulaştıramamış da olsa, şaibesiz ve sabıkasız mazisiyle, ilkeli ve bilgili kadroları ile bu yozlaşmış siyaset ortamından tek çıkış yolu olarak tercih edilmeyi haketmektedir. Partimize giderek artan teveccüh de ile seçimlerde bu hakkın teslim edileceği görüntüsünü vermektedir.

Türk Milleti hakettiği mutluluklara artık daha yakındır.

Tanrı Türk'ü korusun ve yüceltsin!

 

A S A M  B Ü L T EN

U F U K  Ö T E S İ