YİĞİDİ ÖLDÜR, HAKKINI YEME !
İyi şeyler de var.
Hem de herkesçe önemsenmesi gereken
iyi şeyler var.
Ne demişti MHP ?.. “ BİR ŞEY DEĞİŞECEK
, HER ŞEY DEĞİŞECEK ! “
Ülkeyi gerçekte; MGK, Medya, İş Dünyası
ve nihayet Hükümet’ ten oluşan bir oligarşi yönetirken ve hepsi hepsi dörtte
bir olan hükümetin üçte biri olan MHP bu gün için ancak bu kadarını yapabilirdi.
Hatta MHP’ yi tek
başına hükümet olarak düşünsek bile, onyıllara dayalı bir “sistem”i, MGK’nın,
medyanın ve egemen sermayenin onyıllara dayalı etkinliğini bir anda yada bir yılda
yok etmek, onları olması gerektikleri kulvarlara çekmek mümkün olmazdı. Bunun
için uzun bir sürece ihtiyaç olduğu muhakkaktır.
MHP kabinede ve
parlamentoda gurur verici bir performans sergilemektedir.
MHP özellikle Sayın
Genel Başkanının şahsında, müstesna tavırlarında, Türk siyasetine bir çok açıdan
kalite getirmiştir.
MHP Parlamentoda,
çalışma ve soruşturma komisyonlarında başarılı bir görüntü vermektedir. Özellikle
soruşturma komisyonlarında, zaman zaman maruz kaldığı baskı ve etkilere rağmen
yolsuzlukların üstüne giden yeni siyaset anlayışının önünü açmış, hatta ateşleyici
bir rol oynamıştır.
Bu gün toplumun
büyük kesiminin, zor ekonomik şartlarda pek de vicdanlı ve adaletli olmayan vergilere
bile sükûn ile teslimiyetini sağlayan olgu yıllar yılı ülkenin kanını emen, yoksulluğun
ve enflasyonun önemli kısmının sebebi olan vurguncu ve soyguncuların bir bir adalet
önüne çıkarılıyor olmasıdır.
Ve bunu sağlayan
MHP’ nin hükümet ortaklığıdır !
Diğer ortaklar bu
ülkeyi kimi zaman tek başlarına ve bir süre de sadece ikisi ortak olarak yönettiler.
Keramet onlarda olsa idi o zamanlarda yapılırdı bu olanlar. Aksine, o zamanlardaki
bu yolsuzluk ve soygunların bu günlerde hesabı sorulmaktadır.
Fark MHP’ dir !
En çok çalışan meclis
bu dönemdedir. İlkeli siyasete dönüş bu dönemdedir. Yolsuzlukla mücadele bu dönemdedir.
Enflasyonla mücadele ilk defa bu dönemde başarıya ulaşmaktadır. Mafyanın ve terör
örgütlerinin cezaevlerindeki hakimiyeti bu dönemde yok edilmiş, hakimlerin korkmadan
güvenle hukuku uygulamalarının önü açılmıştır. Dış politikada da öncekilerden
daha şahsiyetli bir dönem yaşanmaktadır.
Ve... Belki de hepsinden
önemlisi, MHP’ nin kabinedeki duruşudur.
MHP’ nin icra bakanlıkları
bütün olumsuzluklara rağmen, bütün aleyhte kampanyalara rağmen kamu vicdanında
saygın bir yer kazanmayı başarmışlardır. En çok da Bayındırlık Bakanlığı’nın deprem
sonrası prefabrik konutların tesliminde gösterdiği mucizevi başarı, sonrasında
kalıcı konutların tesliminde aynı yüksek performansı sergiliyor olması, diğer
bakanlıklarımızdaki yeni ve başarılı uygulamaların gözardı edilmesini engellemiş,
artık MHP’ lilerin alışılmışın dışında, niyet ve kabiliyet açısından aranan ve
özlenen insanlar oldukları herkesçe, hatta medyadaki sol kalemşörler tarafından
bile kabul edilmek zorunda kalınmıştır. Keza Sağlık Bakanlığı’mızın “Babuna” hadisesinden
başlayan, Devlet hastanelerindeki gece vardiyaları ve benzerleri ile devam
eden performansı da bu inancın yerleşmesine kolaylıklar sağlamıştır.
Şimdiye kadar hiçbir
MHP bakanlığında ve bağlı kurumda bir suistimal hadisesinin olmaması, hatta öncekilerden
farklı olarak Devlet ihalelerinde kamu çıkarlarının göz alıcı boyutta korunmuş
olması, bir tek GSM ihalesindeki çarpıcı başarı bile MHP’ nin bu konulardaki iddiasını
haklı çıkarmıştır.
Şu da bir gerçek;
MHP bakanlıkları istediklerinin sadece bir kısmını, mümkün kılabildiklerini yapabilmişlerdir.
En büyük zorlukları
da bir kısım medyanın “MHP devlette kadrolaşıyor” yaygaralarının baskıları neticesinde
uzunca bir süre ve yer yer halen, eskinin hırsız kadrolarıyla çalışmak zorunda
kalmalarıdır.
MHP bakanlıklarının
bize göre tek eksikleri, kendi kadroları ile çalışma haklarını yeterince kullanmıyor
olmalarıdır.
Tabii ki “Tahkim”
gibi, AB ve özelleştirme sürecinde insiyatifi ANAP’a ve dolayısıyla liberal zihniyete
bırakmış olmak gibi, bizi üzen konular da vardır.
Ama esas itibariyle,
MHP kabinede ve parlamentoda fevkalade başarılıdır.
Buna, “sokak kabadayısı”
görüntüsü veren veya “çeşme akarken küpünü doldurma” gayretleri güden şahsi bir
takım tavır ve tasarrufların gölge düşürmesine izin vermemek lazım geldiği de
ayrı ve önemli bir husustur.
Neticede, bir bütün olarak düşünüldüğünde, MHP kadrolarının başarısına inanmak
ve güvenmek gerekir. |