KURU SIKI SALLAYANLARA

Örneğin..bir maç yapılmış ve mağlup olmuşsunuz,nerede hata olduğunu tartışmadan araştırmadan sorumlusunu-hata yapanını inkar edip bişey olmamış gibi pişkin pişkin gene maça çıkacaz ve ıyı sonuç beklicez.Bişeyler yapma imkanımız olduğu halde yapmadan sonucu beklicez.

MHP nin bu sonucu kaçınılmaz.Seçim sonucu belli. 550 belediyeden 50 si kalacak.Gözunuz aydın.Siz sağlam-samimi MHP li ve bizde hain olacaz.

Yazık ki ne yazık.Devekusu gibi kafayı kuma gömelim öylemi??ne desem az...

.....................................................................................

(Bunları neye istinaden yazdığınızı satır satır açıklasa idiniz o yazılmışları sizin anlayabileceğiniz bir şekilde açabilmek daha kolay olacaktı.. Ama yanıldığınızı anlatabilecek bir iki paragrafla size ulaşmaya çalışacağım)

Bu son seçimlerden bir ay önce MHP İstanbul İl Başkanlığı binasında şahsi telkinim ve İhsan Barutçu'nun daveti ile ( daha önce basın ve propagandadan sorumlu il başkan yardımcısı olarak görev yaptığım 3 yılın son bir yılını geçirdiğim odada ) önceki il yönetimlerinde bir kaç kez birlikte görev yaptığımız Rafet ASLAN ve Hüseyin ŞİMŞEK ile birlikte (her ikisi de İstanbulda hareket ile biraz teması olan herkesin tanıdığı müstesna isimlerdir) bir ay boyunca MHP'ye Afiş-Bildiri-Broşür-İnternet-barkovizyon çalışmaları vb. çok sayıda propaganda materyali ürettik, bunların bir kısmı kullanıldı, bir kısmı ise bütçe yetersizliği sebebiyle değerlendirilmedi.( Bu arada seçim için gönderilen paraların kira-elektrik-su-telefon vs.borçlarına kullanılmak üzere ilçe yönetimlerine dağıtıldığı da acı veren bir gerçektir )

Ondan bir önceki seçimde zaten il başkan yardımcısı olarak sorumluluklarımı ifa etmekteydim.

Ondan bir önceki genel seçimlerde de (yine bu günküne benzeyen güncelleme ve az sayıda yandaş üye yazma işlerine karşı çıktığım için, şimdi MHP'de olmayan o zamanki il başkanı Halit Kanak yönetimi tarafından ihracım verilmiş olduğu halde - ve fakat gen.mrk.disiplin kurulunca bu ihraç onaylanamadı- ) 90-95 yılları arasında yönetici olduğum Eminönü İlçe Teşkilatında kişisel bilgisayarım ve faksımla birlikte bir odasında karargâh kurup hem bütün İstanbul'a hem de neredeyse tamamına faksla ulaştığım bütün Türkiye il başkanlıkları ve seçim irtibat bürolarına (o bürolarda seçim çalışmaları yapan genel merkez yöneticileri ve milletvekili adayları hatırlayıp tanıklık yapabilirler ) hazır propaganda materyalleri ulaştırdığım, seçimin son günlerinde Eminönü Kapalıçarşı ve Tahtakale'de arkadaşlarımla binlerce bildiri dağıttığımız o günleri İstanbul'da MHP'nin içinde yaşayanların bildiğigerçeklerdir.

Ondan bir önceki 94 belediye seçimlerinde ilçe yöneticisi olarak uhdemdeki insiyatifi fiilen partinin bünyesinde bulunmayan eski kuşak ülkücülerden ( 70'li yılların istanbul ocak başkanlarının tamamından ve diğer efsane isimlerinden ) bir heyet oluşturarak kurduğumuz "seçim komitesi"ne devrederek, bir önceki seçimde %1 civarında olan Eminönü MHP oylarını Türrkiye ortalaması olan %8'in ve İstanbul Ortalaması olan %3'ün çok üstünde olan bir başarı ile %12'ye taşırken bütün istanbulda %3'leri aşabilen diğer tek ilçe de %6 ile Çatalca idi. O seçimde üretmiş olduğum propaganda materyallerinden "işte belge / temiz yönetim.." bizzat Türkeş tarafından medya karşısında kullanılınca bütün Türkiye'de kullanılması da sağlanmıştır.

Ondan bir öncesinde de İstanbul'da Bakırköy İlçesinin bölünerek Bahçelievler ve Güngören belediyelerinin seçimi yapılmakta iken Güngören Belediye Başkan adayımız Ahmet Çakar'ın ( bilinen meclis idare amiri- milletvekili A. Çakar ) seçim propaganda komitesinin sevk ve idaresini bizzat yürüttüm.

Ondan önceki 10 yıl süre içinde MHP'nin katıldığı bir seçim olamadı..

Fakat ilk seçim maceram da dikkate sunulabilecek kadar enteresandır; 1973 yılında yapılan seçimlerde yaşım sebebiyle henüz seçmen olmadığım halde, ( daha sonra iki dönem başkanlığını yaptığım Artvin Talebe Yurdu'nun hemen yukarısında, Beyazıt'ın altında kalan Gedikpaşa ortaokulundaki sandıklarda ) Hasan Albay'ın bana vermiş olduğu başka isimlere ait 9 adet oy pusulasını MHP için kullanmıştım..

Bütün bunları, yaşandığı yılları kapsayan dönemlere tanıklık etmiş yüzlerce ülkücünün okuduğunu biliyorum.

Yazılmışların içinde gerçek dışı olan bir ifade var ise tanıklarını bunu teşhir etmeye davet ediyorum.

Şimdi, beni birşeylerle itham etmeğe çalışıp, şahsımda gönlü kırılmış ülkücülere ( peki bunların gönlünü kim kırdı, "hırsızın hiç mi kabahati yok?" ) göndermeler yapmağa çalışan Armağan Yavaş'a ve onun gibi düşünmek eğiliminde olanlara "kuru sıkı" sallamadan önce yetecek kadar düşünmelerini öneriyorum.

Ve.. varsa cevaplarını bekliyorum..

A S A M B Ü L T E N

U F U K Ö T E S İ

Prof. Dr. Ümit ÖZDAĞ

Anasayfa