İNTERNET YAZIŞMALARINDAN


MHP İKTİDARDA DEĞİLE CEVAP

Kişisel olarak benim üzerimde AKP'nin veya başka bir partinin yandaşlarının yada yönetenlerinin bir yönlendirme kabiliyetlerinin olmadığından eminim.

Ama şu söylenebilir;

'Ismarlanmış delege' dışında kalan yüzbinlerce kişinin ezici çoğunluğunun isteğine rağmen mevcut MHP yönetiminin -çesitli haksız ve hukuksuz metotlarla- iş başında kalabilmeyi başarması "bizim dışımızdaki güç odakları"nın marifeti ise, işte onların, şahsımı ve hepimizi ülke gündeminden uzak tutmağa çalıştıkları ve bunu kısmen başardıkları doğrudur !

Şahsen itirazlarımı "Ali Güngör"ün ihraç sürecinden itibaren ( "ülkücüye mektuplar" seri yazılarını yazarak ) başlatmıştım.

Çünkü artık gidilen yolun nereye varacağı bana görünür olmuştu.

Hükümet kurulurken itirazlarını başlatanlar vardıysa, demek ki onlar benden daha isabetli öngörülere sahip kimseler imiş.

Eleştiriler haksız mı ki "acımasız" olabilsin ?!

Yani canımız yandığında "ay!" diye bağırmak mı acımasızlık oluyor?

Hırsızın hiç mi kabahati yok? Bizim canımızı yakanların hiç mi kabahati yok ?

Biz ne diye feryat etmişiz..

Evimize odun, ekmek mi istedik ?!..

Tahkim'i, Petrol yasasını, Endüstri Bölgeleri yasasını, külliyen "uyum yasalarını" neden çıkardınız dedik..

Hem de "15 günde 15 yasa", görüşülmeden konuşulmadan..

Cevabı varmı ?

Saklanacak gizlenecek bir şey yoktu ise, binlerce üyeyi silip -okuldan askerden arkadaş- 300 kişi yazıp onlarla "güya kongre"ler yapmak ne için?..

Kendinize mi güvenmiyorsunuz, ülkücülere mi?

Ülkücüler kendilerini iyi yönetecek kişileri seçmek kabiliyetinden yoksun ise devleti yönetmeğe neden talip oluyoruz ?!

Yoksa vicdanlı ve adaletli bir seçimde seçilmeyeceğinizi bildiğiniz için mi böyle yapıyorsunuz ?!

( Bir ara not : Kaderin cilvesine bakın, Devlet Bahçeli'nin burada kendi için yaptıklarını İlham Aliyev Azerbaycan'da kendisi için yapıyor.. Atila Kaya da burada zulmedenin yanında, orada mazlumun yanında.. Bu hazin bir çelişki.. )

Yanlış yapılanları say say bitmiyor..

Ama bir de yapılmayanlar var;

Her okuyucunun aklına şimdi bir başka yapılmayan gelmiştir ama ben akla az gelen bir örnek vereyim..

MHP iktidara gelmeden önce seçim söylemlerinin en önünde tuttuğu iki sözünden biri olan "baş örtüsü" konusunda kendi söylemleri çerçevesinde bir kanun teklifi verip 127 milletvekili ile arkasında da mı duramazdı ? Buna ne mani vardı?

Sonra milletine dönüp "bana bu kadar güç verdiniz bu kadar yapabildim, yasayı çıkaracak kadar güç verirseniz yasayı da çıkarırım" deseydi fena mı olurdu ?

Bir tek bu tavır bile, barajı aşacak 1.5 puanı sağlamaya yetmez miydi sizce ?!..

Bunları cevaplayanlara sıra bekleyen onlarca sorum daha var..

Ki bir çoğu zaten defaten yazdığımız şeyler, yazıları arşivleyenler 15 - 20 gün gerilerde bulabilirler bunları..  

Şimdi biz bunları istedik diye, bu yanlışları yapanlar bizi artık yönetmesin istedik diye "iyiniyetsiz" mi oluyoruz ?

Bahçeli ve avanesi için iyi olanı istemek mi, yoksa MHP ve Ülkücü Hareket için iyi olanı istemek mi  iyiniyet  olur ?!

Bahçeli yönetimi -ve yandaşları- meclis dışında kalarak ( artık eski kazançlı ve itibarlı günleri kaybettikleri için ) hatalarının bedelini ödüyorlar, bu doğru..

Ama tümüyle Ülkücü Hareket de "bu hataların" bedelini  ( fikri davaları iktidar gücünden uzak bırakıldığı için ) ödemektedir.

- gerçi iktidar dönemlerinde de fikri davanın bu iktidardan nasip aldığını söyleyebilmek mümkün değildir, aksine MHP'nin birinci önceliği olan "ulusal egemenlik" alanında mahzur teşkil eden ne kadar yasa ve yaptırım önümüze konmuş ise hepsi MHP tarafından (Bahçeli tarafından) imzalanmıştır. -

"GÛYA KONGRE"lerde kendi seçtiklerine kendini seçtiren bu yönetim iş başında kalmayı haketmiyor..

Kimse bu konuda susmamızı istemesin..

Kimse "artık yeter" demesin..

Sorulan sorular cevap bulmadığı sürece "soru" olarak kalacaklar ve sorulmağa devam edeceklerdir!

Tanrı Türk'ü korusun ve yüceltsin !

A S A M  B Ü L T E N

U F U K  Ö T E S İ
 
Prof. Dr. Ümit ÖZDAĞ