TÜM YAZILARI

Kurultay Gazetesi

Dünden Yarına Doğru
Neden Yanyana Değiliz
Güneydoğu Neden Böyle
Senet Mafyası Hakkında
Öğrenci Hareketleri
İdeal Askerleri Ve...
Bir Bayrak Rüzgâr...
Haydi Bu Oyunu Bozalım
Takke Düştü
MHP Gelecekten...
Özelleştirme Bakü...
İhtiras Kimin Diyeti ki...

Vadettiğimiz...

Burjuva Solcular Ve...
Liberalizm - Toplumculuk
Türk'ün Adaleti
Birgün Mutlaka

Bozkurtlar Ve Diğerleri

Ülkücülük Adaleti...
Yazılarımdan
Buzdağının İhtişamı
Eğri Yolda Doğru...
Siyasette Cironto Olmaz
Kim Kazanacak Yada...
İtidal
Yazık
Susmak Zamanı
Ülkü Ocağımız
6 Temmuz'da Aklanmak
Taşlar Yerine Oturuyor
Yeni Bir Başlangıca...
Yavuz Ve Midillli
Öncelikler
Nafile Gayretler
İl Kongreleri
İst. Kongresine Doğru
Kaderleri Birleştirmek
Olanlar Olabilecekler
Emeklerimiz, Çocuklar...
İst. Kongresi Hakkında
Bozkurt'un Adı MHP
Adrese Teslim Mektuplar
Şayet
Emperyalizmin Tarifeli...

Başkanlık Sistemi ve...

RP nin İki Yüzü
Yerel Yönetimler Yasası
23 Kasım'a Doğru
Başörtüsü, Eşber Ve...
Yiğidin Hakkı
 

KURULTAY GAZETESİ YAZILARI

 

YİĞİDİN HAKKI

10.11.1997

 

1969’da, Lise 2 Edebiyat ders kitabımız Nihat Sami BANARLI’nındı.Halen okutuluyor mu bilmiyorum.Bu kitaptan okumuş olduğum hikayeyi bunca yıl sonra anlatırken yanlış hatırladığım bir şey olursa hoş görülsün.Esas olan hikayenin anafikridir.

Hikayenin yazarı Reşat Nuri GÜNTEKİN, adı da “Homongolos”.

Homongolos mitolojide kadın düşmanı bir tip.Hikayeye adını veren “Homongolos” ise kızlı erkekli bir arkadaş gurubunun içinde, erkek arkadaşlarının çok beğenip sevdiği ama mahcup bir karakter taşıdığı için arkadaş gurubundaki kızların onu çok soğuk ve donuk buldukları, bu sebepten mitolojideki kadın düşmanının adını lakap olarak yakıştırdıkları bir genç.

Okuyucuya hepsi genç ve hepsi mutlu olan bir gurubu anlatan hikayenin sonlarına doğru, gurubun en sevilen delikanlısı bir motosiklet kazasından sonra hastahaneye kaldırılır, ölmek üzeredir, sözlüsü kazayı haber alınca hastahaneye koşar, fakat odanın kapısında duran “Homongolos” bütün yalvarmalarına, daha sonra da hırçınlaşıp üzerine saldırmasına rağmen kızcağızı içeri bırakmaz.Hikayeci kızı konuştururken genç adama hakaretler ettirir, zaten taş kalpli birisi olduğu için kendisine “Homongolos” lakabı verildiğini söyletir.Okuyucu tam da kızın kanaatine iştirak etmek üzereyken hikayenin yazarı “Homongolos”un düşündüklerini yazmaya başlar.Anlarız ki, “Homongolos” genç kızın kendisi hakkında böyle şeyler düşünüp söylemesinden üzüntülüdür ama en yakın arkadaşının parçalanmış yüzünü o genç kızın görmesini istememektedir, onu hep en son gördüğü yakışıklı haliyle hatırlasın istemektedir.

Arkadaşı hep mutlu hatıralardaki güzel yüzüyle hatırlansın diye, hakettiği bir aşkın sıcak sözleriyle anılsın diye, kendisinin kalpsiz ve hissiz biri olarak tanınmasına dahi rıza gösteren bir asaleti anlatıyordu bu son satırlar.Benim aklımda böyle kalmış.

Yıllar yılı bende saygı uyandıran bu karakter yapısını yaşamak gayretinde oldum.Her fırsat buldukça bu hikayeyi örnek olsun diye anlattım.

Şimdi de bir hakkı sahibine teslim etmek için anlatıyorum.

İçteki yarışta şahsı hakkında menfi propogandaya malzeme teşkil ettiği halde, dışa karşı MHP’nin prestij ve oy kaybına sebebiyet verebilecek iki başlı görüntüden, çekişme ortamından özenle kaçınan yiğidin hakkını teslim etmek için.

Türk atasözüdür ; “Yiğidi öldür, hakkını yeme!”

Tanrı Türk’ü korusun ve yüceltsin !

A S A M  B Ü L T E N

U F U K  Ö T E S İ
 
Prof. Dr. Ümit ÖZDAĞ