TÜM YAZILARI

Hareket Gazetesi

Dolu dizgin ufka doğru
Meslek odalarını da kazanmalıyız
Her çocuğunuz için bir ağaç dikin
Yol olursa kötü olur
İlkeli ilişkiler ikili ilişkiler
Her 3 mayıs'ta daha ileri
Ahtopotun en güçlü kolu
12'ye çeyrek mi var ?
Birer birer vurulsak da
Tam demokrat,  toplumcu, hukuk devleti
Sevr'in altyapısı hazırlanıyor !
Ormanlarımız yanmasın
Türk Boğazları yeni tüzük tasarısı
Liberalizm - Toplumculuk - MHP (1)
Liberalizm - Toplumculuk - MHP (2)
Biz bir halk hareketiyiz
Teşkilatların yapılanması hakkında

Seçim kapıda

Aday tespitleri
Nicelik değil nitelik
Kim ayrıldı ise o birleşsin
Son 20 yılın vurgun tefrikası (1)
Son 20 yılın vurgun tefrikası (2)
Son 20 yılın vurgun tefrikası (3)
30 eylül mali miladı
Faziletin iki yüzü
Ortalık toz duman
Büyük devlet olmak için
İyi ki MGK var
Aliyev ve Bakü-Ceyhan
Şayet...
Ekmek bıçağı ve başörtüsü
Aday olunuz
Böyle zamanlarda
Kirli ellerle olmaz
Şarkılarda ki erozyon
Selam olsun !
Katil'i unutmayın !
Bu kadar basit !
Demokrasi ve merkez yoklaması
Şimdi daha çok okumalıyız
Eyalet modeli mi, Türk Birliği mi
Barış için yürümek
Siyasetten...

Mutluluklara düşen gölgeler

HAREKET GAZETESİ YAZILARI

 
HER 3 MAYIS'TA DAHA İLERİ


04 / 05 / 1998

3 Mayıs bir bayram günüdür.

3 Mayıs "Cihan yeniden Türk'ün adaleti ile yönetilsin" diye arzu edenlerin, umudedenlerin ve bunun için gayret edenlerin bayram günüdür.

3 mayıs Turan coğrafyasında, bütün Türk'lerin hür ve müstakil Türk devletlerinde özgürce yaşadığı günü özleyenlerin bayram günüdür.

3 mayıs, Türkiye Cumhuriyeti'nin de "Türk için, Türk'e göre, Türk tarafından" yönetilmesini arzu edenlerin, umudedenlerin ve bunun için gayret edenlerin bayram günüdür.

* * *

54 yıl önce, 3 mayıs 1944'te, "Turan Davası"nın efsane ismi Nihal Atsız beğ ile, sonradan vatan hainliği belgelenen Sabahattin Ali'nin arasındaki ünlü duruşma Ankara adliyesinde görülürken, caddeleri dolduran onbinlerce Türk Milliyetçisi önce Ulus'a, sonra Başbakanlık binasına doğru yürüdü.

O günler, Başbakan Şükrü Saraçoğlu'nun kendisini "Türkçü" tanıttığı ama Milli Eğitim Bakanlığında Sabahattin Ali gibi komünistlerin yuvalandığı günlerdi. İşte bu hadiseyi, Boğaziçi lisesi edebiyat öğretmeni Hüseyin Nihal Atsız beğ, sahibi ve başyazarı olduğu Orhun Dergisi'nde "Başbakana Açık Mektup" başlığı altında yayınlayarak kamuoyuna duyurmuştu. Böyle başlayan süreç 3 mayıstaki duruşma gününde bir fikir hareketinin şahlanışına sebep oldu.

Artık "milliyetçilik" devleti yönetenlerin hamasi nutuklarının malzemesi olmaktan kurtularak, aksiyoner bir fikir hareketinin kaynağı olmuş, gerçek fonksiyonuna kavuşmuştu.

3 mayıs, Aksiyoner Türk Milliyetçiliği hareketinin meşalesinin yakıldığı, bayrağının dalgalandığı gündür.

O gün, bütün Dünya Türk'lerinin hür ve bağımsız olarak yaşayacağı geleceğe yürüyüşünü başlatanlar, sonraki günlerde tutuklanmışlar, işkencelere maruz kalmışlardır ama tohum da toprağa düşmüştür bir kez.

Onlardan biri, o yıl Harp Akademisi öğrencisi ve genç bir üsteğmen olan Alparslan Türkeş, bu meşaleyi onyıllar boyunca başlar üstünde tutarak ve her 3 mayısta ışığını daha gür yakarak bu günlere taşımıştır. Ne mutlu ki, önderi olduğu, "başbuğ"u olduğu Türkçülük Davası'nın Demirperde'nin duvarlarını yıkan zaferini görmek de ona nasip olmuştur. On yıl öncesine kadar bütün siyasetçilerin hayal olarak nitelediği "Türk Birliği"ne giden yolda, onun himayesinde tertip edilen Türk Kurultaylarını "Başbuğ" olarak yaşamıştır.

Tarih ona hakkını teslim etmiştir.

O, Türk Dünyası'nın Başbuğ'u olarak ebediyete intikal etmiştir.

Ama meşalesi bizim elimizdedir.

Şimdi bize düşen, bu meşalenin ışığını her 3 Mayıs'ta bir öncekinden daha gür kılmak, "Türk Birliği"ne giden yolu daha çok aydınlatmaktır.

* * *

3 Mayıs bizim bayram günümüzdür.

Selam olsun 3 Mayıs'a

Selam olsun Türklük Davası'nın efsanelerine

Selam olsun kutlu yolun şehitlerine

Selam olsun Başbuğ'a

Selam olsun Bozkurtlara, "ideal askerleri"ne

Tanrı Türk'ü korusun ve yüceltsin!

 

A S A M  B Ü L T EN

U F U K  Ö T E S İ