TÜM YAZILARI

Hareket Gazetesi

Dolu dizgin ufka doğru
Meslek odalarını da kazanmalıyız
Her çocuğunuz için bir ağaç dikin
Yol olursa kötü olur
İlkeli ilişkiler ikili ilişkiler
Her 3 mayıs'ta daha ileri
Ahtopotun en güçlü kolu
12'ye çeyrek mi var ?
Birer birer vurulsak da
Tam demokrat,  toplumcu, hukuk devleti
Sevr'in altyapısı hazırlanıyor !
Ormanlarımız yanmasın
Türk Boğazları yeni tüzük tasarısı
Liberalizm - Toplumculuk - MHP (1)
Liberalizm - Toplumculuk - MHP (2)
Biz bir halk hareketiyiz
Teşkilatların yapılanması hakkında

Seçim kapıda

Aday tespitleri
Nicelik değil nitelik
Kim ayrıldı ise o birleşsin
Son 20 yılın vurgun tefrikası (1)
Son 20 yılın vurgun tefrikası (2)
Son 20 yılın vurgun tefrikası (3)
30 eylül mali miladı
Faziletin iki yüzü
Ortalık toz duman
Büyük devlet olmak için
İyi ki MGK var
Aliyev ve Bakü-Ceyhan
Şayet...
Ekmek bıçağı ve başörtüsü
Aday olunuz
Böyle zamanlarda
Kirli ellerle olmaz
Şarkılarda ki erozyon
Selam olsun !
Katil'i unutmayın !
Bu kadar basit !
Demokrasi ve merkez yoklaması
Şimdi daha çok okumalıyız
Eyalet modeli mi, Türk Birliği mi
Barış için yürümek
Siyasetten...

Mutluluklara düşen gölgeler

HAREKET GAZETESİ YAZILARI

 
SELAM OLSUN....


11 / 12 / 1998

Atsız, bilgedir, öğretmendir, öncüdür, birçok şeydir evet ama;

Atsız bir "yürek"tir, "mangal gibi" dediklerinden.

Sizin, bizim, birçoğumuzun yüreğinde yeniden hayat bulup canlanan... Tok atışlarla sonsuza kadar bir çok yürekte yaşayacağına kani olduğumuz bir yürek...

Atsız, bizim yüreklerimizdeki kahramanlık tohumudur;

Körpecikken yüreklerimize ektiğimiz, namluların ucunda yaşadığımız yıllarda boy verip büyümüş Kürşad'dır, İşbara Alp'tir, Yamtar'dır, Sançardır...

             "Kahramanlık, ne yalnız bir yükseliş demektir
             Ne de yıldızlar gibi parlayıp sönmemektir
             Ölmezliği düşünmek boşuna bir emektir
             Kahramanlık; saldırıp bir daha dönmemektir!

             Sızlasa da gönüller düşlerin yasından
             Koşaradım gitmeli onların arkasından
             Kahramanlık; içerek acı ölüm tasından
             İleriye atılmak ve sonra dönmemektir!

Gönlümüzdeki sevdayı bu dizelerle büyüttük, dava yaptık, davamız oldu ve biz "dava adamı" olduk.

Bir kuşak, sonra bir kuşak daha, Emperyalizme karşı kavgamız oldu, kavga adamı olduk.

Hepimiz "Bozkurt" olduk, ama bazımız "Deli kurt" oldu, bazımız da "Ruh adam".

Anılarımızla güldük, anılarımızla ağladık... Kendimize güldük, kendimize ağladık. Ama bir şey daha var, anılarımızla ve kendimizle öğündük.

Bu insanî bir duygudur. Zaten belli de, yaşadıklarımızın çoğunu anmak için, anılmak için yaşadık...

             "Karışınca gövdem yurdun topraklarına
             Ruhum uçar ırkımızın bayraklarına
             Varlığının sevgisini onlara taşır
             Kendisi de ay-yıldıza belki karışır

             Bir gün gelip ırkımızın gürbüz erleri
             Adım adım dolaşırken kutlu yerleri
             "Vaktiyle bir Atsız varmış..." derlerse ne hoş!
             Anılmakla hangi bir ruh olmaz ki sarhoş?"

Her ölüm yıldönümünde Atsız'ı arıyor ve sadece bununla kalıyor gibi görünsek de;

Yüreğine kahramanlık tohumları ekilen ve bu yürekte sevdalarını büyüten "Bozkurt"ların hepsi gün gerektirdiğinde birer Atsız olur, baştan ayağa sade yürek olur, kimisi ölür, kimisi kalır, ölen de kalan da kahraman olur.

Kimisi ünlenir, adından büyük nam olur, kimisi "isimsiz kahraman" olur.

Büyük düşüncelerin büyük düşleri işte bu kahramanlarla yol alır.

Büyük Türk ulusunnu son Türk devleti bu kahramanlarla büyür, büyür de "Turan" olur.

"Saygı olsun bu çelik atlıların gök tuğuna
Tuğu kaldırmış olan orduların "Başbuğ"una"

Selam olsun Atsız'a. Selam olsun Atsız'dan esin almış bütün yüreklere, bütün "Bozkurt"lara.

Tanrı Türk'ü korusun ve yüceltsin!




 

A S A M  B Ü L T EN

U F U K  Ö T E S İ